The climate change guidance book (Climate Change Guide: from A to Z, in Turkish) I edited & revised together with colleagues from the Regional Environmental Centre Turkey has been published. EKO IQ, a prominent sustainability & green business magazine in Turkey, published a piece about it on their 53rd issue.
(Full story published in Turkish here: http://ekoiq.com/adan-zye-iklim-degisikligi/
A’dan Z’ye İklim Değişikliği
EKO IQ, Issue 53, July 2015
İklim Değişikliği bulguları, tartışmaları ve mevzuatı, son 10 yılda gerçekten baş döndürücü bir hızla gelişti ve değişti. Bölgesel Çevre Merkezi Türkiye’den bir ekip, aynı kurum tarafından 2008 yılında, yani bundan yedi yıl önce yayınlanmış A’dan Z’ye İklim Değişikliği Başucu Rehberi’ni baştan sona yeniden ele aldı ve kapsamlı bir revizyonla geçtiğimiz ay tekrar yayınladı. Biz de Arif Cem Gündoğan, Dursun Baş ve Rifat Ünal Sayman’dan oluşan ekibe, yenileme çalışmaları, iklim değişikliği bulguları ve tartışmalarındaki değişim konusundaki fikirlerini sorduk; ve gördük ki köprünün altından gerçekten çok sular akmış…
REC Türkiye olarak oldukça iyi bir kaynak olan A’dan Z’ye İklim Değişikliği Başucu Rehberi çalışma- nızı Haziran ayında tekrar yayınladınız. Kapsamlı bir revizyon oldu sanırım. Bize rehberle ilgili biraz bilgi verebilir misiniz?
Yeni bilimsel bulgular, 2015 yılında imzalanması beklenen Yeni İkim Anlaşması, hızla gelişen Avrupa Birliği politikaları ve Türkiye’nin Kyoto Protokolü’nde yer alma süreci, rehberde kapsamlı bir güncellemeyi gerektiriyordu. Rehberin ilk versiyonu AB Life fonu ile 2008 yılında hazırlanmıştı. Rehber, REC Türkiye olarak yürüttüğümüz “Türkiye’de İklim Değişikliği Politikalarının Tanıtılması Projesi” kapsamında derlenen, geliştirilen ve sentezlenen bilgi ve belgelerin kapsamlı bir özetini oluş- turuyordu. Bu ilk versiyon Yunus Arıkan ve Gülçin Özsoy tarafından hazırlanmıştı. Kendilerine bu vesile ile buradan teşekkür ediyoruz. Elinizdeki ikinci versiyon ise, Almanya Büyükelçiliği desteği ile hazırlandı. Ocak 2009 – Mayıs 2015 sürecindeki gelişmeler ışığında güncellenmiş ve yeni bölümler eklenmiş halidir. Bu ikinci yayını ise, Arif Cem Gündoğan, Dursun Baş ve Rifat Ünal Sayman’dan oluşan bir ekip olarak hazırladık. Rehberin güncellenmesi, tamamen yeni bir yayın hazırlamaktan çok daha zorlu bir süreç oldu diyebiliriz. Rehberin ilk versiyonda kullanılan çerçevesine büyük oranda sadık kaldık. Geçmişe dönük veri ve bilgi güncellemeleri ve rehber yapısında düzenlemeler öngörülenden daha fazla zamanımızı aldı. İlk çalışmaya önemli bir ilave, daha önce Dr. Ethemcan Turhan ve Arif Cem Gündoğan tarafından oluşturulan iklim değişikliği sözlüğünün kapsamının geliştirilerek rehbere eklenmesi oldu. Çalışma sonucuna baktığımızda tüm bunlara değecek bir çalışmaya imza attığımızı düşünüyoruz. Dinamik bir süreçteyiz ve son aylarda sürekli olarak yeni gelişmelere şahit oluyoruz. Bu nedenle rehberde eksiklikler mutlaka olacaktır.
Aslında rehberin ilk yayınlanmasından bu yana neler değiştiğini görmek için de ilginç bir deneyim olmuş olabilir. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?
Rehberin ilk yayımlandığı tarihte (Aralık 2008) iklim tartışmaları oldukça canlıydı. Uluslararası müzakerelerde 2012 sonrası için dönüm noktası olması beklenen Kopenhag Taraflar Toplantısı (COP15) henüz gerçekleşmemişti. IPCC 4. Değerlendirme raporu (AR4) yayımlanmıştı, beklentiler oldukça yüksekti. Bugün de benzer bir dönemeçteyiz ama o tarihlerde çok daha olumlu bir hava olduğunu biliyoruz. Geçen süre içerisinde iklim bilimi çalışmalarının ve iklim değişikliği ile ilgili makalelerin katlanarak arttığını gördük. Güney ve kuzey yarımküre ülkeleri arasında etik, adalet, eşitlik, hakkaniyet, tarihsel sorumluluk tartışmalarının devam ettiğine de tanık oluyoruz. Dünyanın hemen her ülkesinde vatandaşların iklim değişikliği politikalarına aktif katılımı bir gerçek haline geldi. Son yıllardaki fosil yakıtlara yatırım yapılmasından vazgeçilmesi bağlamında yürütülen çok etkili kampanyalar mevcut. İş dünyasının, iklim değişikliği kaynaklı riskler ve ekonomik kaygılar sonucu yeni iş yapış tarzları üretmeye gayret ettiklerini gözlemliyoruz. İklim değişikliği politikalarının, izole bir biçimde değil; enerji, kalkınma, şehirleşme, ulaştırma, tarım ve daha pek çok politika alanı ile iç içe ele alınmaya başladığını görüyoruz. Bu süreçte, “İklim değişikliğinin etkileri nelerdir?” sorusundan, “Riskleri nasıl yönetiriz?” sorusuna cevaplar aramaya başlamışız. Geldiğimiz noktada, iklim değişikliğinin ana sebebinin insan faaliyetleri olduğu kesinleşirken, bu konu- daki tartışmalar da neredeyse son buldu. Özetle, Aralık 2008’den bu yana köprünün altından çok sular akmış ve dünya artık sadece müzakereler vasıtası ile hükümetlerin değil, sorumluluğun bütün aktörlerde olduğuna inanıyor.
Güncellemelere dair…
Güncellenen rehberde, sonuncusu 2014 yılında yayımlanan IPCC 5. Değerlendirme Raporu (AR5) bulguları ve iklim sisteminde gözlemlenmesi beklenen değişimler, IPCC 4. Değerlendirme Raporu (AR4) ile karşılaştırma yapılarak kapsamlı olarak sunuldu. Rehberin okunmasını kolaylaştıracak şekilde açıklayıcı çizelge ve şekillerle iklim değişikliğinin bilimsel temelleri bölümü yenilendi. AR5 terminolojisi ve iklim senaryoları ile karbon bütçesine dair açıklayıcı kısımlar kondu. Türkiye için iklim veri setleri (yıllık ve mevsimsel sıcaklık ortalamaları ve yağış rejimi) 1971-2014 yıllarını da dahil edecek şekilde güncellendi. 2009 itibari ile sınırlı sayıda olan Türkiye’ye ilişkin projeksiyon çalışmaları yayına eklendi.
İklim Değişikliğinde Politika Belirleme Süreçleri
Bu bölüm ilk raporda Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve Protokol’ün yürürlüğe girmesi ve 2012 sonrası müzakerelerinin ilk adımları ile sınırlıyken, yeni yayında Kyoto Protokolü II. Yükümlülük Dönemi ve 2015 anlaşmasına giden süreç de sunuldu. Bu süreçte 2015 yılı itibariyle Avrupa Birliği ve Türkiye’nin kamuya açık bilgiler ışığında müzakere pozisyonları da ortaya konuldu. Türkiye’ye ilişkin alt bölümde ise, önceki rehberde yer alanBMİDÇS ve Kyoto Protokolü’ne taraf olma süreci ve Türkiye’nin Kyoto Protokolü’nde yer alması sürecinin (1990-2008) yanı sıra Türkiye’nin iklim değişikliği politikalarının belirginleşmeye başladığı 2009-2015 süreci de incelendi. Yayının ilk versiyonunda yer alan, sivil toplum tarafından 2009 öncesinde Türkiye’de yürütülen başlıca iklim değişikliği projelerine ilişkin bilgiler ikinci versiyonda yer almadı. Bunun altında aslında olumlu gelişmeler yatıyor. 2009 yılından sonra büyük bir ivme ile sayısı artan proje ve etkinliklerin tamamının derlenmesinin tahmin edilenden daha fazla zaman alacağı öngörüsü ile böyle bir çalışmayı ayrıca yapmanın daha etkili olacağı düşüncesi ile böyle bir tercih yaptık.
İklim Değişikliği ile Mücadele: Azaltım
Bu bölümde küresel seragazı salımları ve sektörlerin bu salımlardaki rollerine ilişkin bilgiler güncellendi. Ulusal Bildirimler ve Ulusal Envanter Raporları’na ilişkin yeni gelişmeler ve gelişmiş ülke tarafları için yeni bir yükümlülük olan iki yıllık raporların kapsamı yeni versiyonda yerini aldı. Önceki versiyonda, 1990-2004 dönemine dair toplam salımlardaki değişimler verilirken, rehberin yeni versiyonunda Ek-I ülkelerinin 1990-2012 dönemindeki toplam salımlarındaki değişimlere ek olarak Kyoto Protokolü I. Yükümlülük Dönemi’nde bağlayıcı azaltım hedefi sonucu gerçekleşen azaltım miktarları sunuldu. 2007 yılına kadar olan azaltım maliyet çalışmaları, en güncel seragazı marjinal azaltım maliyet eğrisi ve bu yıl yayımlanan “Yeni İklim Ekonomisi Raporu” verileri ışığında güçlendirildi. Avrupa Birliği ve azaltım çalışmaları bölümünde, Kyoto Protokolü I. dönemine ilişkin azaltım çalışmaları ve Avrupa Birliği’nin Enerji ve İklim Planı bölümleri korunarak, Kyoto Protokolü I. yükümlülük döneminde (2008-2012) aşılan hedefler ve II. yükümlülük döneminde (2013-2020) aşılması beklenen hedefler güncel verilerle sunuldu.
Türkiye’deki azaltım çalışmaları bölümü, seragazı salımlarına ilişkin güncel verilerle desteklendi ve verilerinin tarihsel gelişimi ek olarak sunuldu. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 1996 yılında kabul edilen rehberine göre hazırlanan 1990-2012 dönemi salımları, 2006 yılında güncellenen IPCC Rehberlerine göre hazırlanan 1990-2013 dönemi verileri ile karşılaştırmalı olarak sunuldu. İlk baskıda, Türkiye’deki seragazı salım azaltım çabalarına (1990-2004) yer verilirken, yeni versiyonda bu çabalarla ilgili olarak İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’na atıf yapıldı. Türkiye’nin 2009 sonrası hazırlamış olduğu tüm strateji ve eylem planlarında yer alan ve Türkiye’nin “özel şartlarına” temel oluşturan göstergelerinin karşılaştırılması bölümü rehberden çıkarıldı. Bunun yerine çeşitli sektörler için salım azaltımına yönelik hedeflere yer verildi. Ancak, özel şartlara sonraki bölümlerde özel olarak değinildi.
İklim Değişikliği ile Mücadele: Uyum
Birinci baskıyla kıyaslandığında, bu bölüm tamamen yenilenen bir bölüm oldu. Önceki rehberde, BMİDÇS kapsamında uyum konusunda sadece Nairobi Çalışma Programı’na değinilmişken, bu versiyonda BMİDÇS dahilinde hükümler (2013 yılı itibari ile), BMİDÇS kapsamında iklim değişikliğine uyum konusu ile ilgili kurumsal yapılar ve BMİDÇS sürecinde iklim değişikliğine uyum alanında kaydedilen aşamalara rehberde yer verildi. Avrupa Birliği’nde iklim değişikliğine uyum başlığı, ilk rehberde Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCP II) kapsamı altındaki Yeşil Kitap çerçevesinde incelenirken, mevcut versiyonda Nisan 2013’te ilan edilen AB Uyum Stratejisi’ne yoğunlaşıldı. Türkiye’de iklim değişikliğine uyum bölümünde “Türkiye’nin İklim Değişikliği Uyum Stratejisi ve Eylem Planı” temel eksen olarak dikkate alındı. Türkiye’de ortalama sıcaklık ve yağış rejimlerinde gözlemlenmesi beklenen değişimler ve Türkiye’nin iklim değişikliğinden etkilenebilirliği üzerine ülke veya bölge odaklı yapılan bilimsel çalışmaların sonuçları kamuoyu ile paylaşıldığı kadarı ile özetlenmeye çalışıldı. Güncel rehber, birinci baskıda verilen bilgileri temel alarak 2015 yılı itibariyle Kyoto Protokolü Esneklik Mekanizmaları, AB Karbon Piyasaları, Gönüllü Karbon Piyasaları ve Türkiye Karbon Piyasalarında gelinen son noktayı; yeni hedef ve düzenlemeleri, sayısal ve mali göstergeleri ortaya koydu. Türkiye’de gelişmekte olan piyasa temelli araçlardan en belirgin olan karbon ticaret sistemi seçeneğine dair yapılan mevzuat ve proje temelli çalışmalar eldeki son veriler ışığında güncellendi.
Yeni İklim Rejimine Doğru: 2015 Paris Anlaşması
Rehberin basılan ilk versiyonunda Kopenhag COP15 henüz gerçekleştirilmemişti. Dünyanın büyük umutlarla 2012 sonrası iklim değişikliği rejimini yeni bir anlaşma ile düzenleme çabası, müzakerelerin sanılandan çok daha zayıf bir metin kabul etmesi ile pek çok tarafça başarısız bir girişim olarak nitelendirilmişti. Önceki versiyonda bu nedenle iklim müzakerelerinde özellikle 2012 sonrası için seçenekler ele alınmıştı. Güncellenmiş versiyonun bu bölümünde ise, 2015 yılında Paris’te düzenlenecek olan COP21 sonunda karara varılması beklenen Yeni İklim Anlaşması (Paris Anlaşması) ele alındı. COP15’e benzer şekilde yeni bir anlaşmaya dair umudun arttığı ve aciliyetin çok daha belirgin olduğu bu noktada Aralık 2015’te Paris’te dünyayı nelerin beklediğine dair seçenekler ve Türkiye’yi bekleyen muhtemel senaryolar ortaya kondu.
İklim Müzakereleri Sözlüğü
Rehberin son kısmına eklenen yeni sözlük bölümüyle iklim müzakereleri ekseninde sıklıkla kullanılan bazı terimlere ve ilgili açıklamalara yer verildi. Bu mini sözlük ile iklim değişikliğiyle ilgili tartışmaların ve gelişmelerin daha rahat takip edilmesine katkıda bulunmayı amaçladık. Sözlükte yer alan başlıklar BMİDÇS internet sitesinde yer alan sözlük ışığında oluşturulmuş, çevirisine iklim değişikliği alanında çalışan akademisyen ve aktivist gönüllüler de katkıda bulunmuştur. Sözlüğün görece daha dar kapsamlı ilk versiyonu ise Dr. Ethemcan Turhan ve Arif Cem Gündoğan tarafından hazırlanmış ve “İklim için Gençlik Girişimi” internet sitesinde 2009 yılında yayınlanmıştı.